top of page

Doç. Dr. Tahsin OÄŸuz Acartürk

20190831_083520_edited.jpg

Eğitiminizi nerede tamamladınız?

 

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Tıp Doktoru olarak mezun oldum. TUS’da Plastik Cerrahiyi kazanmama raÄŸmen, uzmanlık eÄŸitimini Amerika’da almak en büyük hayalimdi ve bunun için aynı yıl Amerika’ya gittim.

Hacettepe__and__220_niversitesi-logo-35A
carnegie-mellon-university-logo-389DF9E4

Ä°lk önce Pittsburgh Üniversitesi ve Carnegie Mellon Üniversitesi’nde kas kök hücresi, doku mühendisliÄŸi ve biyomateryaller (canlının dokusu yerine geçen yapay/doÄŸal madde) konusunda Postdoctoral Fellow olarak çalıştım. O zamanlar kök hücre ve doku mühendisliÄŸi ve bunun birlikteliÄŸinden oluÅŸan rejeneratif (yenileyen) tıp plastik cerrahide yeni kavramlardı. Sanırım dünyada bununla ilgili çalışmış ilk Türk plastik cerrah benim. 

Pittsburgh Üniversitesi Plastik Cerrahi Bölümüne asistan olarak girdim. Plastik cerrahi entegre (karma) eÄŸitim programı gereÄŸi ilk 3 yıl genel cerrahi yaptım. Bu 3 yılın içinde yoÄŸun bir ÅŸekilde travma cerrahisi, kalp ve toraks (göÄŸüs) cerrahisi, karın cerrahisi ve damar cerrahisi konularında yoÄŸun ve zorlu bir eÄŸitimden geçtim. Aldığım bu plastik cerrahi dışı eÄŸitiminin daha sonra çok yararını gördüm. Bu eÄŸitim vücudun her alanında zor onarımları yapmamı ve rahatlıkla çalışmamı saÄŸladı. Damar cerrahisi yapmam da daha sonra mikrocerrah olmamın alt yapısını hazırladı. Bunun ardından 3 yıl süren plastik cerrahi eÄŸitimim baÅŸladı. Bölümümüzde çalışan 30’a yakın plastik cerrahla yakından çalıştım ve çok geniÅŸ bir alanda iyi bir eÄŸitim aldım. Pittsburgh plastik cerrahi bölümü o zamanlarda da ve halen Amerika’daki saygın ilk üç klinik arasındadır.  (http://www.businesswire.com/news/home/20140910005211/en/Doximity-Announces-2014-Residency-Program-Rankings)

university-of-pittsburgh-seal-logo-8D988

Amerika'da yabancı doktor olarak, ÅŸimdi de olduÄŸu gibi, o zamanlarda da asistanlığa girmek çok zordu. Cerrahi branÅŸlara girmek daha da sıkıntılıydı. Plastik cerrahiye girmek ise çok çalışmayı ve büyük özveriyi gerektiriyordu. Amerika’da entegre plastik cerrahi programına girmiÅŸ ve eÄŸitim almış ilk Türk plastik cerrah olarak ülkemin adını duyurduÄŸum için kıvançlıyım.

 

Bölümümüze sıklıkla gelen dünyaca tanınmış plastik cerrahlarla ameliyat yapma fırsatı buldum. Plastik cerrahi yıllarında 1 yıl da Kemik Doku MühendiliÄŸi laboratuvarında postdoc fellow olarak çalıştım. Asistanlığımın son yılında, ÅŸimdi çok yaygın olan, yaÄŸdan elde edilen kök hücreleriyle çalışma yaptım. O zamanlarda yaÄŸdan kök hücre elde edilmesi yeni ortaya çıkan bir kavramdı ve Pittsburgh Üniversitesi buna öncülük ediyordu. Sanırım bu yaÄŸ kök hücresi teknolojileriyle çalışmış ilk Türk plastik cerrahlardan biriyim. 

 

Asistanlığım sırasında pek çok konu ile ilgilenedim ama en çok ilgimi çeken alan mikrocerrahi oldu. Mikrocerrahi plastik cerrahinin en zor alanıdır. Burada bir dokunun damarlarıyla birlikte vücuttan alınması ve baÅŸka bir alana aktarılması söz konusudur. Nakledilen dokunun yaÅŸayabilmesi için mikroskop altında 1mm civarındaki damarların yeniden onarılması gerekir. BaÅŸarı için cerrahın teknik olarak kendini hem en üst noktada geliÅŸtirmesi hem de bu alana tam olarak adaması gerekir. 

mersin-universitesi-logo-74A91C3ED0-seek

Amerika’daki eÄŸitim sonrası Türkiye’ye dönüÅŸ

 

Amerika’daki eÄŸitimim ardından Türkiye’ye döndüm ve SaÄŸlık Bakanlığı’ndan uzmanlık denkliÄŸimi Mersin Üniversitesi'nde aldım. Hemen ardından askerliÄŸimi yedek subay olarak Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde yaptım. Orada çok deÄŸerli hocalarla çalıştım ve özellikle yanık tedavisi, savaÅŸ yaralanmaları ve penis onarımı konsunda tecrübemi artırdım.

gulhane-askeri-tip-akademisi-gata-logo-0

AskerliÄŸin ardından Çukurova Üniverisitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalına öÄŸretim üyesi olarak girdim ve orada Doçent oldum.

__ukurova___niversitesi-logo-8083D7E165-
cukurova-universitesi-logo-291E2F2F99-se

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinde’nde bulunduÄŸum yıllarda pek çok asistan ve öÄŸrenci yetiÅŸtirdim. Adana hiç yapılmamış pek çok ameliyatı gerçekleÅŸtirdim. Bu özellikle mikrocerrahi ve onarım alanında oldu. Mikrocerrahi alanında %50’ye kadar varan doku kaybı oranını %3’e çektim ki bu dünya ortalaması olan %5’in de altındadır. Daha önce hiç tanımlanmamış doku aktarımlarını tanımladım ve uluslararası literatüre girdim. 

Avrupa Plastik Cerrahi DerneÄŸi tarafından verilen ‘’Genç Plastik Cerrah’’ ödülünü aldım ve  Helsinki Üniversitesi’nde mikrocerrahi, ortognatik (çene bozukluklarıyla ilgili) cerrahi ve kulak onarımları konusunda fellow olarak çalıştım.

University_of_Helsinki-logo-9D6E1377F2-s
b0f32b5c0a1b3b2eeb4ca1c7d38167ca.jpg

SaÄŸlık Bakalığı'ndan  Ağız, Yüz ve Çene Cerrahisi üst uzmanlığı aldım. Bu konuda uzman olan Türkiye'deki sayılı plastik cerrahtan biriyim.

turkiye-cumhuriyeti-saglik-bakanligi-log
Presby.jpg
pitt-panthers-logo-6C60727EB0-seeklogo.c

2011 yılında Pittsburgh Üniversitesi Plastik Cerrahi Bölümüne BaÅŸ Boyun Onarımları Direktörü olarak Amerika’ya gittim. Bu onarımlar baÅŸ, boyun, ağız içi ve çene bölgesinin kanserlerinin çıkarılması sonucu oluÅŸan defektlerle (kusurlar, açıklıklar) ilgili ve ağırlıklı olarak mikrocerrahiyi gerektiren tedavilerdir. Bu ameliyatlar hastaların durumlarının ağırlığı ve bölgenin 3 boyutlu ÅŸekli ve iÅŸlevselliÄŸi yüzünden vücudun diÄŸer bölgelerindeki mikrocerrahi onarımlarından çok daha zordur. Pek çok branşı ilgilendiren ekip çalışması zorunludur. Ortalama ameliyat süresi 10-12 saattir. Hatta kafa kaidesini ilgilendiren durumlarda 24 saatten fazla bile sürebilir. Orada bulunduÄŸum sürede  300’ün üzerinde mikrocerrahi ameliyatı gerçekleÅŸtirdim. Bu vakalarında 100% doku yaÅŸayabilirliÄŸi saÄŸladım ki bu sonuç daha önce o bölümde ulaşılmamış bir baÅŸarı oranıydı. 

 

​

Kaç yıldır Pittsburgh'da görev yapıyorsunuz, hangi alanda ?   Pittsburgh'da daha çok hangi vakaları yapıyorsunuz ?

 

http://www.plasticsurgery.pitt.edu/person/t-oguz-acarturk

 

 

​
 

Amerika’da diÄŸer ilgilendiÄŸim konular estetik meme cerrahisi, iÅŸlevsel ve estetik rinoplasti (burun estetiÄŸi), yüz kırıkları, yüz felci, toraks karın ve genital bölge onarımları, yüzün estetik onarımı, el cerrahisi ve uzuv kopmalarıdır. Ayrıca yaÄŸ dokusu ile ilgili, yaÄŸ emme ile vücut ÅŸekillendirme, yaÄŸ enjeksiyonu ve yaÄŸ dokusundan elde edilmiÅŸ kök hücre tedavileri sıklıkla yaptığım ameliyatlardır.

 

Meme küçültmeyle ilgili Amerika’lı cerrahların aksine farklı ve daha az iz bırakan ve memeyi daha çok kaldıran bir teknik kullandığım için zamanla özellikle estetiÄŸin ön planda olduÄŸu genç hastalarda diÄŸer meslektaÅŸlarım hastalarını bana yönlendirdiler. 

 

Özellikle rinoplasti alanında Türk cerrahlarının çok tecrübesi olduÄŸu ve sonuçlarının iyi olduÄŸu uluslararası arenada cerrahlar arasında kabul edilmiÅŸtir. Bu konudaki tecrübemi Pittsburgh Üniversitesi’nde devam ettirmeyi baÅŸardım ve oradaki meslektaÅŸlarım kendilerine gelen hemen hemen tüm rinoplasti hastalarını bana göndermeye baÅŸladılar.

 

Her ne kadar bazı konularda branÅŸlaÅŸsak da, Amerika’da bölümün yapısı gereÄŸi ve iÅŸ yoÄŸunluÄŸundan dolayı her tür hastaya baktım. Özellikle el cerrahisi, uzuv kopmaları ve karmaşık yüz yaralanmaları ve kırıkları konusunda çok çalıştım. Sadece bu hastaların akut (ivegen) tedavilerinde deÄŸil, ayrıca ikincil onarım gerektiren durumlarda da geniÅŸ bir çalışma alanım oldu. Bununla birlikte özellikle yüz felci ile ilgili ekibin de içinde bulunduÄŸumdan yüz felcinin mikrocerrahi ve kas aktarımı ile dinamik onarımı konusunda geniÅŸ bir deneyimim oldu.

 

Bir ilgi alanım da yaÄŸ dokusuna yönelik ameliyatlardır. Pittsburgh Üniversitesi bu konuda dünyada uluslararası bir merkezdir. Hastadan kendi yağını elde ettikten sonra bunu hem estetik hem de onarım cerrahisinde kullanıyorum ve Pittsburgh Üniversitesi’nde ve Amerika’da kapsamlı çalışmalara araÅŸtırmacı olarak katkı saÄŸlıyorum. Bu çalışmaların bir bölümü kök hücre teknolojilerini de kapsamaktadır. Bu teknolojileri özelikle kanser, yanık ve kanser sonrası ışın tedavisi almış hastaların doku onarımlarında sıklıkla kullanmaktayım. Ayrıca Amerika’da bulunan çeÅŸitli kök hücre firmalarına da danışmanlık yapmaktayım.

 

Yaptığım diÄŸer yaÄŸ ameliyatları ise vücut ÅŸekillendirme, yaÄŸ emme (liposuction), lipodistrofi (yaÄŸ dağılım bozukluÄŸu) ve lipödeme (bacakta yaÄŸ birikimine baÄŸlı ÅŸiÅŸlik) yönelik ameliyatlardır. Son zamanlarda dünyada yaygınlaÅŸan lenfödem (bacakta akkan göllenmesine baÄŸlı ÅŸiÅŸlik) cerrahisini de yapmaya baÅŸladım ve iyi sonuçlar elde ettim.

 

Yılda 2 hafta Amerika’dan çeÅŸitli cerrahların katılımıyla Vietnam’a büyük bir ekip olarak gitmekte ve farklı hastanelerde çok zor vakaların tedavisini üstlenmekteyiz. Benim Vietnam’da daha çok yaptığım ameliyatlar ayaktan ele parmak aktarımları (toe-to-hand), kulak yokluÄŸunda onarımlar (mikrotia), dudak damak yarıkları ve brakiyal pleksus cerrahisi. Zor koÅŸullarda iyi bir ekip çalışmasıyla çok ihtiyacı olan insanlara tedavi sunuyoruz.

 

MuÄŸla'ya ve Marmarise nasıl geldiniz ?

 

Bu soruyu herkes soruyor ‘’Neden MuÄŸla?’’ diye.  Ben zaten ben hâlâ Pittsburgh Üniversitesi’nde doçent olarak devam ediyorum. Halen yılın bir kısmı Pittsburgh’da yoÄŸun ve aktif olarak görevim devam ediyor. Ancak hem ailemle daha fazla birlikte olmak için hem de ülkemde zaman geçirmek için MuÄŸla'yı seçtim. Ben oldum olası ÅŸehir yaÅŸamını sevemedim ve hep kalabalıktan ve gürültüden kaçtım. Bununla birlikte MuÄŸla ilinde özellikle plastik cerrahların sayısı az ve saÄŸlık turizmi için de önü açık. Deniz var ki ben yelken yapıyorum. Kayak merkezleri ve daÄŸlar var, snowboard yapıyorum ve daÄŸcılıkla uÄŸraşıyorum. Bunların hepsinin toplamı beni buraya çekti. 

​

 

Hangi tür vakaları yapıyorsunuz ?

 

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik cerrahinin her ameliyatını yapıyorum. Bazı büyük ameliyatlar için daha önce benimle birlikte çalışmış bir ekibim de var. Burada, dünyada ve tüm Türkiye’de yapılan plastik cerrahinin en karmaşık ve zor ameliyatları dahil olmak üzere her ameliyatın yapılacağı alt yapıyı yerleÅŸtiriyorum. 

 

 

 

 

Türkiye’ de bu alanda eÄŸitim vermeyi düÅŸünüyor musunuz?

 

​

Türkiye’de kaldığım süre içinde pek çok asistan yetiÅŸtirdim. Ulusal ve uluslararsı kurslarda ve kongrelerde eÄŸitim verdim. Amerika’ya döndükten sonra genç Türk plastik cerrahlarına yönelik bir eÄŸitim programı baÅŸlattım. Bu uluslararası çalışan bir Türk plastik cerrahı tarafından ilk kez baÅŸlatıldı. BaÅŸka örneÄŸi yok. Pek çok kiÅŸi yanıma geldi ve eÄŸitim aldı. Bu eÄŸitim programını halen devam ettiriyorum. Devamlı olarak ulusal ve uluslararası toplantılarda konuÅŸmalar yapıyorum ve kurs düzenliyorum. Genç meslektaÅŸlarımı sadece tıp alanında deÄŸil yaÅŸam ve etik alanında da yetiÅŸtirmeye çalışıyorum. Ä°leriye yönelik baÅŸka projelerim de var.

 

 

 

Türkiye’ deki tek ''Amerikan Board'' sertifikalı plastik cerrah sizmiÅŸsiniz. Bunun nasıl bir önemi var?

 

 Geçen sene ‘’American Board of Plastic Surgery’’inin çok kapsamlı sınavını geçerek tüm yeterliliklerini saÄŸladım ve Amerikan board sertfikası aldım. Åžu an Türkiye’de çalışan tek Amerikan Board Sertifikalı plastik cerrahım. Amerika'da board sertifikası olması üstün bir kalitenin ve etik bir cerrah olmanın bir göstergesidir. Board sertifikası olmayan pek çok hastanede çalışamaz. Bu sertifikanın alınması zorlu bir süreç sonucu ve yüksek kalitenin gerek ameliyatlarda gerek hasta bakımında saÄŸlanması ile oluÅŸuyor. Nasıl bütün dünya Amerika'daki ''FDA'' onayına bakıyor, bu da öyle birÅŸey aslında. Ayrıca Avrupa Board sertifikam da var ama, bu Amerikan Board'unun yanında sadece ufak bir baÅŸarı diyebilirim.  

 

 

    

    

 

 

Microcerrahi alanında ilerlemenizin özel bir nedeni var mı?

 

Mikrocerrahi herhalde plastik cerrahinin en zor alanıdır. Bir mikrocerrahın yapamayacağı ÅŸey yoktur.  Bunun içinde özellikle baÅŸ boyun mikrocerrahisinin farklı bir zorluÄŸu var. Amerika’da çok az kiÅŸi mikrocerrahi üst ihtisası yapar, bunların da çoÄŸu daha az zahmetli olan meme mkrocerrahisine yönelir. BaÅŸ boyun mikrocerrahı olarak kalanlar azdır ve genelde bu camia içindeki ağırlıkları ve duruÅŸları da farklıdır. ÇoÄŸu zaman kimsenin dokunmak istemediÄŸi vakaları yaparlar. EÄŸitimim sırasında çok iyi bir cerrah hocam olmuÅŸtu ki ÅŸu anda aynı bölümde çalıştığım bir meslektaşımdır kendisi. Bu cerrahın yapamayacağı ameliyat yoktu ve hep onun gibi olmak istedim. En son nokta olarak onun fikri alınırdı, eÄŸer o yapamaz ise o ameliyat yapılmazdı. Ben Amerika’ya hoca olarak gittiÄŸimde baÅŸ boyun mikrocerrahisi direktörlüÄŸünü ondan devraldım. Anımdır, bir gün Amerika’daki ikinci yılımda bölümün haftalık toplantısında baÅŸka bir cerraha ait çok zor ve komplikasyon (ameliyat sonu sorun) olmuÅŸ bir vaka tartışılıyordu. Herkes fikrini söyledi, karşılıklı tartışmalar ve düÅŸünceler oluÅŸtu ama kimse ortak bir noktada buluÅŸamadı. En sonunda bu hocam ayaÄŸa kalktı ve ÅŸunu dedi ‘’ eÄŸer her ÅŸey tükenmiÅŸse son bir çare kalmıştır, Dr. OÄŸuz Acartürk’e gönderirsiniz o her ÅŸeyi düzeltir’’. Bu hayatımda en gurur duyduÄŸum andır.  Bir mikrocerrah ve onarım cerrahı olmaktan mutluluk duyuyorum. KaybedilmiÅŸ dokular mikrocerrahi ve doku aktarımı ile yenilenebilir ve her türlü onarım saÄŸlanabilir. Åžunu söyleyebilirim ki mikrocerrahinin yapamayacağı ÅŸey yoktur. 

 

 

 

En zor vakalar hangileri sizce? Ya da size rutin gelse de her ülkede yapılamayan vakalar?

 

Bu çok geniÅŸ bir soru ve kavram. Her vakanın kendine göre zorluÄŸu vardır ve iyi bir cerrah hiçbir vakayı basit olarak algılamamalıdır. DoÄŸanın verdiÄŸini insana vermek oldukça zor onun için yüksek iÅŸlevsellik ve görsellik gerektiren vakalar en zor vakalardır, vücudun neresinde olursa olsun. Türk plastik cerrahları çok yetenekli ve uluslararası olarak tanınan doktorlar. Uluslararası alanda Türk plastik cerrahisinin önemli bir yeri var, hem onarım cerrahisinde hem de estetik cerrahide. Ülkemizde her ameliyat yapılıyor. Ancak ülkedeki en büyük sorun pek çok yerde multidisipliner (çok alanlı) olarak çalışılamaması ve bu yüzden rahatlıkla yapılabilecek büyük vakaların nadiren yapılabilmesi. Bir sorun da pek çok yetiÅŸen cerrahın bir an önce para kazanmak ve meÅŸhur olmak için estetik cerrahiye kaymaları. Ne yazık ki gerçek anlamda onarım cerrahisi yapan plastik cerrah sayısı ve eÄŸitimi de azaldığı için kalite de azalıyor.  Ama o genç meslektaÅŸlarımız bilmiyorlar ki en iyi ve en güvenli estetik cerrahlar iyi onarım cerrahları arasından çıkar. 

​

pittsburgh-steelers-logo-DAD131C3EC-seek
pitt-panthers-logo-D16B523B4B-seeklogo.c
pittsburgh-penguins-logo-A5553717E4-seek
american-board-of-plastic-surgeons-logo-
bottom of page